İftira atmak bir hastalık mı yoksa huy mu?

Sürekli İftira Atma Davranışı ve Psikolojik Boyutu

Uzmanlara göre, sürekli iftira atma davranışı asla “bir hastalık” olarak kabul edilmez, ancak genellikle ciddi bir ruh sağlığı sorununun işareti olarak görülmelidir. Klinik psikiyatri literatüründe “pseudologia fantastica” ya da “patolojik yalan söyleme” olarak tanımlanan bu durum, geçmişte mitomani olarak adlandırılmıştır.

DSM-5’te ayrı bir tanı kategorisi olmasa da, bu davranış genellikle narsistik, antisosyal ve histriyonik kişilik bozuklukları ile ilişkilendirilir. Antisosyal kişilik bozukluğu olan bireyler genellikle iftiracılığı, manipülasyonu ve çıkar sağlamayı amaçlayarak sıkça kullanırlar.

Narsistik bireyler ise başkalarının itibarını zedeleyebilecek yalanlar uydurmaktan kaçınmazlar çünkü kendi özsaygılarını pekiştirebilmek adına bu davranışı sergilerler. Histriyonik ve faktisyöz bozukluklarda ise dikkat çekme ve mağduriyet imajı oluşturma ihtiyacı, yalanların sıklığını artırabilir.

Son yıllarda yapılan nörobiyolojik araştırmalar, frontal lob işlev bozukluklarının dürtü kontrolünü zayıflatarak sürekli iftira atma eğilimini artırabileceğine işaret etmektedir. Ayrıca, erken çocukluk döneminde yaşanan travma ve ihmalin bireyin manipülatif stratejiler geliştirmesinde etkili olduğu belirtilmektedir.

Adli psikiyatride patolojik yalan söyleme ve iftira, tanık güvenilirliğini zedeleyerek hukuki kararlarda yanlış teşhis ve haksız mahkûmiyet riskini artırabilir. Uzmanlar, sürekli iftira atan bireylerin kapsamlı bir psikiyatrik değerlendirmeye tabi tutulması gerektiğini vurgulamaktadır.

Tedavi sürecinde, bilişsel-davranışçı terapinin yalan döngüsünü kırabileceği ve gerektiğinde ilaçlarla dürtü kontrolünü destekleyebileceği belirtilmektedir. Ayrıca, aile ve çevre eğitiminin mağdur-uzman iş birliğiyle yürütülen tedavi planlarının başarısını artırabileceği üzerinde durulmaktadır.

Related Posts

‘Mumyanın laneti’ kanseri durdurabilir mi? Ölümcül mantar, hücreleri hedef aldı

Eski Mısır mezarlarında keşfedilen ve ‘mumyanın laneti’ olarak anılan aspergillus flavus mantarı, bu kez ölüm değil umut saçıyor olabilir. Çıplak elle dokunulduğunda ölüme neden olabilecek kadar toksik olan bu mantar türü, kanser tedavisinde devrim niteliğinde bir araştırmanın odağına yerleşti. Peki, tarihin karanlık sırlarından biri, modern tıbbın elinde şifa kaynağına dönüşebilir mi?

Balık yağını bırakmanız için 1 neden: Bu etki düşündüğünüzden yaygın

Omega-3 yağ asitleri yıllardır sağlıklı yaşamın vazgeçilmezi gibi görülüyordu. Ama yeni bir araştırma bazı ezberleri bozdu: Bu faydalı yağlar, her zaman iltihabı azaltmıyor.

Kalp hastalıklarına karşı sağlıklı yaşam tarzı ve beslenme önerisi

Medicana Zincirlikuyu Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can, beslenme alışkanlıklarının kalp ve damar sağlığı üzerinde önemli etkileri olduğunu belirtti.

Sağlık Bakanlığı’ndan 81 ile yazı gitti

Bakan Memişoğlu’nun talimatıyla hız kazanan denetimler kapsamında; ocak ayında 38, nisan ayında 53 müfettişle başlatılan iki ana teftiş seferberliğinde 19 ilde yer alan 206 hastane denetlendi. Tespit edilen sorunlar çözülerek sağlıkta hizmet kalitesi yükseltildi.

Yenidoğan Sünneti Nedir?

Yenidoğan sünneti neden avantajlı, hangi yaşlar riskli, denize ne zaman girilebilir? Uzmanlar yenidoğan sünneti hakkında bilgi verdiler. 

Karın Germe Ameliyatı

Karın germe ameliyatı hakkında açıklama yapan uzmanlar, operasyon hakkında önemli açıklamalarda bulundu.